4 Temmuz 2000 Salı

Şeker Portakalı, JOSE MAURO DE VASCONCELOS

"Daha çok anlat” dedim.
“Hoşuna gidiyor mu?”
“Çok. Elimden gelse seninle sekiz yüz elli iki bin kilometre hiç durmadan konuşurdum.”
“Bu kadar yola nasıl benzin yetiştiririz?”
“Gider gibi yaparız." 


''Hepimiz büyüktük. Küçük küçük parçalarla, aynı üzüntüden payını alan büyük ve hüzünlü kişiler.''

"Masalın nerede bittiğini, hayatın nerede başladığını fark edemiyorum. Bazen suratıma garip bakıyorlar, o zaman uyanır gibi oluyorum."

'Kimseden hiçbir şey beklemiyorum. Böylece hayal kırıklığına da uğramamış oluyorum.''

Şimdi acının ne olduğunu gerçekten biliyordum. Ayağını bir cam parçasıyla kesmek ve eczanede dikiş attırmak değildi bu. Acı, insanın birlikte ölmesi gereken şeydi. Kollarda, başta en ufak güç bırakmayan, yastıkta kafayı bir yandan öbür yana çevirme cesaretini bile yok eden şeydi."

''Onu yüreğimde öldüreceğim, artık sevmeyerek.''
+ Nen var Zeze?
- Hiç. Şarkı söylüyordum.
+ Şarkı mı söylüyordun?
- Evet.
+ Öyleyse ben sağır olmalıyım.
"İnsanın içinden de şarkı söyleyebildiğini bilmiyor muydu yoksa? Bir şey demedim. Bilmiyorsa bunu ona öğretmeyecektim."

"Bir şey daha var; küçük şeker portakalı fidanını hemen kesmeyecekler, kesildiğinde de sen çok uzaklarda olacaksın, fark etmeyeceksin bile."
Hıçkırarak bacaklarına sarıldım .

"Bu artık bir şeye yaramaz, baba; hiçbir şeye yaramaz..."
Benimkiler gibi yaşlarla dolan gözlerine bakarak bir ölü gibi mırıldandım: 
"Onu kestiler bile, baba; benim küçük şeker portakalı fidanım kesileli bir haftadan çok oluyor."

''Hayata uzaktan bakarak ilgisizliğimde yitip gitmiş gibiydim.''

'Sessizlik içindeydi her yer, ölümün kadifeden ayakları gezinir gibi. Ve ben, yaşamaya hükümlüydüm; yaşamaya!''

"Söylediğin kadar yaramaz olduğuna inanmıyorum."
Çok ciddileştim:
"Beş para etmem.Çok kötüyümdür.Noel günü,benim için bir İsa değil,bir şeytan doğar ve hiçbir armağan alamam.Belanın tekiyim yani.Küçük bir bela.Bir iblis.Bir piç.Ablalarımdan biri ,benim gibi kötü bir çocuğun doğmaması gerektiğini söyledi."

"İyi ama ne yapıyorsun böyle?
"Bütün bunları yapan,aslında şeytan olmalı.Birtakım şeyler yapma isteği geliyor içimden ,ve ...yapıyorum.Bu hafta Nega Efegenia'nın çitini ateşe verdim.Dona Cordelia'ya ,'Topal Ördek' diye bağırdım,çok kızdı!..Paçavradan bir topa tekmeyi yapıştırdım,batasıca top Dona Narcisa'nın penceresinden girdi ve büyük aynasını kırdı.Sapanımla üç lamba patlattım.Seu Abel'in oğlunun kafasına da taş attım."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder